Profile
Blog
Photos
Videos
GÜN 1 Günlerden Çarşamba
Dedik ya tonton ne dese yapıyoruz.
Bir yerde biraz mola verelim .
Bir şeyler yiyelim dedik.
Otobandan çıktık bir istasyona girdik.
Bir şeyler yedik tekrar yola düştük.
Bir süre daha gittikten sonra Tonton bizi sağdan çıkardı bir yerlere gittik ve tekrar otobana girdik.
Bir yerlerden geçtik ve ben dehşetle daha önce buradan geçtiğimi hatırladım.
"Deja Vu" olamaz.
Hele dedim yolun sağına bir cebe daldım.
Trafik felaket akıyor.
Tontonu elime alıp ilk kez ciddi olarak incelemeğe başladım
Biz ettik siz eylemeyin:
öyle iki dakika da elde ettiğiniz GPS bilgisine güvenerek yola çıkmayınız.
Bu iş ciddi dir .
Dersinize çalışınız yoksa benim gibi madara olursunuz yol kenarlarında
Yapılan tetkik sonunda anlaşılıyor ki son kullanan kişi hafızasına Almanya da bir yeri işaretlemiş.
Araç stop ettikten sonra hafıza devreye girince .
Öldür Allah ille de bizi oraya götürmek istiyor.
Önce hafıza nasıl temizlenir onu öğrendim.
Sonra yeniden Paris adresimizi girdim ve aracı ilk kavşaktan döndürdüm.
Şimdi baba gibi çalışıyor.Bana 16 km ye patladı.
8 Gittik 8 de döndük.
Bundan başka Tonton sıkıntısı yok ama benim içimde hep bir kuşku..
Bir iki yerde durduk kalktık ama hala iyi çalışıyor.
Karsruhe,Strasbourg,Metz,Reims,Torcy tarikiyle 23:00 civarında Paris e girdik.
Bu yol yaklaşık 650 km dir.Yol çok düzgün ve rahattır.
Otelimiz 17 bölge Rue Legendre diye bir yerde .
Yaklaşık gece yarısına doğru tonton bizi tam otelin önüne getirdi.
Tabi otelin önünde park yeri olmadığından biraz ileride aranmağa başladık.
Tonton "geçtiniz" diye yırtınıyor.Sevdik aleti.... işini ciddiye alıyor.
Eşyaları otele taşıdık.
Kısa bir giriş muhabbeti ve adamacağız bizi en güzel odasına götürdü..
Odamız harika bir Paris manzarasına bakıyor.
Tam köşe bir daire.
Banyosu biraz tuhaf kendini sahneye çıkmış gibi hissediyorsun ama olsun..
gerisi çok iyi.
Yerleştik.
Biraz gülüştük ve uyuduk.
İnsan dediğin kuş misali sabah Çengelköy akşam Paris...
Paris Fransa'nın başkenti ve Île-de-France bölgesinin merkezidir.
Sen Nehri'nin üzerine, Paris Havzası'nın ortasına kurulmuştur.
Paris'te ikamet edenlere Parisien(ne) diye hitap edilir.
Tüm dünyada anıtları, sanatsal ve kültürel yaşamı ile bilinen Paris aynı zamanda dünya tarihinde önemli bir şehir ....başlıca ekonomik ve politik merkezler arasında yer almakta ve uluslararası taşımacılığın geçiş noktalarından birini oluşturmaktadır.
Moda ve lüksün dünya başkentidir ve "Işık Şehir" (Ville de Lumière) diye de anılmaktadır .
Hasta oluyorum bu tanımlamalara...
2004 yılında Paris şehir sınırları içindeki nüfusun 2.200.000 kişi olduğu INSEE (Institut national de la statistique et des études économiques - Ulusal istatistik ve ekonomik çalışmalar enstitüsü) tarafından tahmin edilmektedir.
20. yüzyılda şehir sınırlarının dışına taşarak büyümüş ve banliyöleriyle birlikte 2007'da 12,1 milyonluk nüfusa ulaşmıştır.
Paris şehrinin özlü sözü Latince "Fluctuat nec mergitur" yani "Sallanır ama batmaz" (Fransızca: « Il est battu par les flots sans être submergé »).
Şehrin armasındaki "Scilicet" yani gemiyi anlatmak için kullanılır.
Bu gemi Ortaçağ'da şehri yöneten güçlü "Gemiciler" (Nautes) ya da "Su tüccarları"nın kurduğu birliği sembolize eder.
Şehrin koruyucusu, 5. yüzyılda Attila'yı şehri yıkmaması için ikna ettiğine inanılan Azize Geneviève'dir.
Atilla'nın buralarda ne işi var.... o da ayrı bir konu ...Bunu da sonra anlatırız...
- comments