Profile
Blog
Photos
Videos
GÜN 04 günlerden Pazar:
Çok güzel bir uyku çektim.
Geç kahvaltı edilecek... bu nedenle dostlarımla, “ welness” olanaklarından yararlanmağa karar verdik.
Saat 09:00 da otelin alt katındaki havuzun orada buluştuk .
Etkileyici bir havuza, dünya kadar para harcamışlar .
Havuza girince jakuzi çalısmağa başlıyor.
Bir köşeye küçük bir şelale yapmışlar ..altına girip omuz başlarını ve sırtını yumuşatıyorsun..
Hani devamlı ağrıyan yerlerin var ya onları suya tutuyorsun.
Havuzun etrafına, kendinizi zengin hissedeceğiniz numaralar yapmışlar .
Bir oda da Osman Bath var yani bildiğimiz Türk Hamamı.....
bir odada Laconium yani Roma hamamı ,bizimkinin kurusu....
Bir oda da Bitki buhar banyosu var .....
hatta bir oda da tuz buharlarına maruz kalabiliyorsunuz .
Artık size kalmış..... buharlardan ,buharlara koşarak helak olduğunuz da haliyle kendinizi “iyi” hissediyorsunuz …
Bizim gibi kilo kaybetme umudunu sauna ya taşıyanlar, bir alt kata iniyorlar.
Allah var sauna’sı çok iyi... önce iki katlı bir kulübe gibi inşa etmişler…
tahtaların 1000 yıllık Finlandiya ağaçlarından olduğu menkıbelerini geçiyorum ama kulübenin üst katına kuruluyorsun
Aşağıda, “bir su atabilir miyim”muhabbetine son verilmiş ,otomatik bir sistem belirgin bir zaman aralığı içinde suyu boca ediyor kızgın taşların üzerine...buhar yayılıyor bu da yetmezmiş gibi tavandaki I dünya savaşi uçaklarının pervanelerinden biri harekete geçiyor ve buharı eşit dağıtıyor.
Çok fazla erkeklik yapmaya izin vermeden sizi hızla dışarı kovuyor bu ısı…fakat bundan sonrasını gerçekten çok sevdim ..
Koca bir buz odası yapmışlar.
Odanın duvarları camdan fakat buzlu havası vermişler aslında arkadan gelen donuk mavi ışık bu etkiyi arttıyor ....
fakat odada ki tek buz ufak bir banyo küvetinde biriktirilen buz …o kadar …
sizin kendinizi erkek hissetmenize çok yardımcı oluyor
Gençliğinizde bahçede çıplak vücutlarını buz ve kar ile yoğuran hayvan abiler gibi... Siz de o sıcaktan sonra az kar/buz ile yüzünüzü ve göğsünüzü yoğurabiliyorsunuz ..Sonrası daha keyifli..
Bilahare Macera mağarası sizi bekliyor.
Burada ,kendinizi Indiana Jones sanıyorsunuz.
3 düğmeli bir duş bu.
Kaya efekti veren bir yere giriyorsunuz ....
birinci düğmeye bastıktan sonra gök gürlemeye başlıyor ve tepedeki iri bir delikli tavadan yağmur yağmaya başlıyor
Biraz soğuk ama tahammül edilir.
İkinci düğmede bu kez kayalıkların tepesinden aşağı bir şelale akmaya başlıyor …üçüncü düğmeye basınca ...
Toz halinde bir su ile nane esansı püskürtülüyor…
Pek bir hoşuma gitti.
Arkadaşlarla bir iki kez denedik ....gerçi koskoca heriflerin o yağmur ve şelale altında kendilerine yer aramaları, bekleyenler için iyi bir manzara arz etmiyor ama içimizdeki çocuk bir türlü ölmüyor ne yapalım ?
Biraz dinlenip kalp atışımı normal hale getirdim..... artık kaybettiklerimi geri alma zamanım geldi.
Giyinip kahvaltıya geçtim.
Otel ,gençliğimde ki Hyatt modeline göre inşa edilmiş dolayısıyla ikinci kattaki kahvaltı salonu, üst kattan bakılınca ,Konser salonu gibi gözüküyor..... kahvaltı edenler de müzisyenler gibi duruyorlar.
Mükellef bir kahvaltıdan sonra toparlandık ve Kartepe’ye doğru yola neşeli bir şekilde yola çıktık…
- comments