GUN 01 ISTANBUL

Tuğrul Hocam her yıl çıtayı yükseltiyor...
 "bu sefer Avrupa 'da bir nehir gezisi yapacağız". Dedi...
“Emrin olur” dedik.
Organizasyon ,neredeyse bir yıl önce başladı .
Çıkış 4 Mayıs ta olacak bir hafta sürecek ve 11 Mayıs ta dönülecek .
Gemi olarak,nehir gezilerinin en prestijli şirketlerinden Lüftner ‘in SILVER AMADEUS II si seçildi.
Tuğrul Hocam milyon telefonlar etti .
Ona döndü buna döndü…
Organizasyonun arka odasına hiç değinmek istemiyorum ama ayın karanlık yüzü de var.
Artık, geleceğim diye Tuğrul'un başının eti yenildikten sonra,affedersin abi kayınvalidenin ayağına sünger düşmüş gelemiyoruz diyenler mi istersiniz ?
Kimler var diye masumane bir soru ile başlayıp, aaa o varsa biz yokuz noktasına kadar gelen tepkisel dürtüler mi istersiniz ?
Ben, Venezuela’dan katılıyorum ama, üç gün önce dönmem gerek dönüş uçağını ayarlar mısın ? diyenlerden..
Ben vejetaryenim gemide yemek durumu nedir ? diyenlere kadar bu yelpazeyi genişletmeniz mümkün…
Tuğrul kardeşim, nihai yön olarak kesinlikle cennete gidecek bir melek olduğundan, tüm bu sorulara rasyonel yanıtlar üretmek üzere görevlendirilmiş bir arkadaşımızdır.
Yaptığı iş yapılmaz…..
Sevgili Tuğrul, seni milyon kere kutluyorum ....zira bir taraftan bu Tuğrul kardeşimiz torun beklemektedir ..Torun bekleme görevini Sevgili Eşi, kardeşimiz Sezen’e devrederek, geziye katılmıştır.
Her neyse beklenen 4 mayıs sabahı geliverdi.
Buluşma yeri Atatürk Hava Limanı B kapısı.
Buluşma saati 08:00..
Bu buluşma saatine vaktinde katılmanın tek yolu, sabah 05:30 da kalkmak …06:00 kadar son dakikaya bırakılan görevleri tamamlamak ve mutlaka bir şeyleri unutarak saat 06:05 te yola çıkmaktır..
Diğer kentlerden gelenlere ,Allah kolaylık versin…
Çok erken olmasına rağmen ,köprü yine yoğun fakat 07:00 gibi alana vardık.
Hacı kardeşlerim tutturmuşlar, ille de senin geziye çıktığın gün, biz de çıkacağız diye ..Alan, resmen hacı yağı kokuyor..
Artık içerideyiz aşina yüzler başladı ..
İlk Ece ile öpüştük ve acilen bilet kontuarına doğru seyirttik.
Kontuardaki delikanlıya en şirin bakış ve sözcüklerle yaklaşıp, uygun bir yer talep ettik .
Allahı var bizimle çok ilgilendi .
Nereye gideceğimizi sordu.
Ne maksatla gittiğimizi falan .
Derken ,muhabbeti koyulttuk …..malüm yer davası ..doğrusu faydasını da gördük ..Bindiğimiz uçakta aslında 31 sıra var ama THY yetkilileri, nedense buraya bir sıra daha sığar diye karar almışlar… oldu sana 32. sıra ..
İşte biz bu 32. sırada oturuyoruz
Buna tam olarak oturma da denilmez ….32 sırada dikiliyoruz
Tam olarak 90 derece oturmadığınız taktirde, öndeki arkadaşın ensesini öpme tehlikesi var.
Uçakta tuvalete giden arkadaşlar takılıyor …canımın acısını unutup şakalar üretiyorum..
Meslek hayatım nedeniyle, sanıyorum ki bir pilot kadar uçmuşumdur.
Yani ,her iki tarafına kanat takılmış banyo küvetlerinden tutun da,camdan içeri rüzgar estiği için kağıt peçeteleri ıslatıp cam kenarına sıkıştırdığım örnekler dahil, hiç böyle bir mezalim görmedim…
O derece yani…
Havalandık gidiyoruz..