GÜN 12 PAZARTESİ: 
Naxos bize ilaç gibi geldi ,
insan hay huy arasında farketmiyor ama bayağı yoruluyor..
Sabah harika bir güne uyandık.
Turhan erkenci, motorla limana kadar gidip biraz kahvaltılık almış ..
 Balkona sofrayı kurduk
Bir güzel kahvaltı oldu,anlatamam..
 Sonra Turhan hoca 'dan motorunu alıp limana gitmek sırası bana geldi.
 Liman bizim bulunduğumuz koyun hemen dibi...
 3-4 dakika sonra limana varıyorsun..
 Banka bulmam gerek … 
 Bankamı buldum..motor olunca park sıkıntısı yok..
 Paramı bozdum daha doğrusu büyük parayı küçük kupürler haline getirdim.
 Liman civarında başıboş dolaşırken, sahildeki cafeler "gel bir kahve iç"diye davetiye çıkardılar..ikiletmedim..
 Bir tarafta masmavi denize dalarak, öte yanda bitmemiş tapınaklara bakarak kahvenin keyfine varıp düşünüyorum…
Bizler, bu adaya Nakşa diyor muşuz…
 Naxos Cyclades adalarının en büyüğü olup yerleşimin MÖ 3000 lere kadar uzandığı söylenmektedir.
 Ada, aynı zamanda tarihte mermeri ilk kullanan yerlerden biri olarak bilinmektedir..
 Öte yanda, kalbi kırıklar adası olarak biliniyor ...zira Atina kıralı Theseus, (hani Girit te Minotor'u harcayan ve Atina dönüşünde, küçük bir unutkanlıkla beyaz yerine siyah yelkenle dönüp, babasının kalpten gitmesine neden olan kıral ) 
O, ayılıp bayıldığı Giritli Ariadne ile burada ayrılmışlar.. 
 Girit Kralı Minos'un kızı Arian, adada uyurken, sevgilisi Theseus kızı "unutarak" adadan ayrılır.  
 Nasıl unutmaysa artık …
 Adanın tanrısı Dionysos kıza aşık olur. 
 Ancak Ariadne Theseus'tan ayrı kalmaya dayanamaz ve intihar eder.
Yani tam bir magazin adası sizin anlayacağınız ..
Dizinin başını kaçıranlara adres şöyle :
http://blog.travelpod.com/travel-blog-entries/traveloturc/17/1347703629/tpod.html
Düşüncelerden ayılıp motoruma atladım…
Naxos iyi güzel bir ada ama nedense tüm yolları tek istikamet ve ada dışından hiçbir sürücünün gelmeyeceğine dair inanışları var 
Bu nedenle fazla trafik tabelası da yok.
 Kulağımızı tersinden göstererek otele döndüm..
 Artık kumsalda pinekleme zamanı…
 Etraf, daha çok slav ırkı temsilcileri ile sarılı ..
 Artık bu küçücük adaları da keşfetmişlerse işimiz zor..
 Zira ortalama Rus bizden çok harcar ve Yunanlılar kime hizmet etmeleri gerektiğini saniyesinde anlarlar..
Öğlen, yakın bir yerlerde bir şeyler atıştırıp tekrar plajımıza döndük..
 Mythos takviyesi ,bir süre sonra Deniz-Mythos karşılaşmasına dönüştü..
 Bir sonra şemsiye altında uyumak istemiyorsam, 15-20 adım atarak odama dönmem gerektiğini anladım..
Odada harika bir uyku sonrasında, dünkünden daha güzel bir gün batımına uyandım..
 Derhal balkon masası donandı. 
 Müzik dahil güneşe güzel bir uğurlama oldu..
 Sonra bermutad Oasis’te akşam yemeği tekrarlandı..
 Artık lokantaya kurucu ortak gibi giriyoruz..
 Garsonların hepsi mütebessim ..
 konuşmadan soframız donanıyor..
 Lokanta sahibi Nikos ,çok kıyak bir adam ....dün ,bize mavi Barbayanni bulacağına dair söz vermişti..
Sözünü yerine getirdi ve şişeleri masanın üzerine maginot hattı gibi diziverdi…
 Güzel bir gece oldu…
Hafif sallanarak yakındaki otelimize döndük…
Doğrusu Naxos çok güzel geçti..Bir daha gelirim …
Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
 https://www.youtube.com/watch?v=qZJakh6EyuM