Profile
Blog
Photos
Videos
GÜN 11 PAZAR:
Çok rahat bir yolculuktan sonra Naxos adasına vardık.
Otelimizi bu sabah ayarlamıştık ve hiç haberleşmememize rağmen motelin sahibi Yorgo, bizi iskelede karşıladı..
Adamların hizmet anlayışına hayran oluyorsun.
Bizi minibüsüne attı ve limanın hemen arkasında harika bir koyda ( Ag.Prikopius ) bulunan moteline yerleştirdi.
Motelimiz hemen plajın önünde... evden çıkıp kumsalı geçince denize kavuşmak mümkün …
Bundan iyisi, Şam'da kayısı…
Ayşe aç …
30 adım sonra Oasis adlı çok güzel bir lokantaya kurulduk.
Sahibi Nikos ve Alman eşi, çok güzel hizmet etti.
Unutmayınız Türk olduğunuzu anladıkları anda, hizmet kalitesi derhal farketmektedir.
Çok güzel yemekler hazırlamışlar …bayıldık doğrusu…
Otele döndük ..uyku gözlerden akıyor…
Uyandığımızda etraf karanlıktı.
Turhan’lar motor kiralayıp adayı turlamışlar ..
Kayda değer bir şey yok raporu verdiler…
.
İndiğimiz liman Naxos veya bir başka tanımlama ile Chora ,MÖ 522 yılında kurulmuş .
Limanın sağındaki tepede tahsisat nedeni ile bitirilemiyen ,çılgın proje Apollo tapınağını görmek mümkün..
Şimdi sadece bir kapı kalmış..
Bitmesi için, geriye üç nal ile bir at bulmak gerekiyor.
Yunan mitolojisinde tanrı Zeus, Zas Dağı'ndaki bir mağarada büyütülür (Zas Dağı, adını Zeus'tan almıştır).
Dördüncü Haçlı Seferi'nden sonra İstanbul'da kurulan Latin İmparatorluğu'ndan güç alan Venedikli Marco Sanudo, adayı ve diğer bazı Cyclades Adaları'nı ele geçirerek Nakşa Düklüğü (veya Takımada Düklüğü)'nü kurmuş.
O da hayrını görmedi.
1566'da Osmanlıların adayı ele geçirmesine kadar, iki hanedandan gelen yirmi bir dük adada hüküm sürmüşler.
Nakşa (Naxos ), Osmanlı döneminde yarı bağımsız bir idareye kavuşuyor.
Osmanlılar adanın iç işlerine etliye sütlüye fazla karışmamışlar.
Dolayısıyla ,Ege Denizi'nin ortasında bulunan bu adaya, Türk yerleşimi sınırlı kalmış. Ada 1832'de Yunanistan'a geçti.
Adanın başlıca geliri ,turizmdir.
Çevresindeki adaların kurak olmasına karşın ,Nakşa'da tarım için yeterli su bulunur. Zas Dağı (1.004 m) yörenin en yüksek tepesidir, topladığı bulutlar adaya yağmur yağmasını sağlar.
Akşam yemeği için yine Oasis’e gitmeğe karar verdik ..
Ama o öğlen ki Oasis gitmiş, tıklım tıklım dolu bir Oasis gelmiş…
Öğle yemeğinde bırakılan bahşiş, kimyasal bir reaksiyona sebebiyet vermiş ve acilen bize sofra düzenlediler ..
Yanımızda yöremizde yer alan turistler ,hiçbir zaman, neden bu kadar çok meze ısmarladığımızı asla anlamayacak ..
Onlar tek tabakla işi bitiren insanlar..
Bize ,dehşet içinde bakıyorlar üstelik patron Nikos ,bizzat gelip hal hatır sordu..
Yunan kardeşlerimiz bu işleri iyi çakıyorlar…
Güzel yemek …güzel içki içildi ve 30 adım sonra motelimize varıldı..
Mehtap tam karşımızda ve muazzam tahrik edici..
Deniz yakamozdan ışıl ışıl..
Balkona çöktük..Whisky açıldı..
Kulakta hasret kaldığımız Türk sanat müziği …
Vay vay vay…
Yavaş yavaş "Yunan adaları" moduna geçiyoruz galiba ...
Harika bir gece geçirdik ve istememekle birlikte yatıp uyuduk…
Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
http://www.youtube.com/watch?v=zka7o0TEidM
- comments