GÜN 02 CUMA:

Bu kez uzun yolu tercih edip tüm kıyı boyunu izleyerek Kotor 'a doğru gidiyoruz .
Araç içi şamatayı hiç anlatmıyorum…. şarkılar türküler gırla gidiyor ..Şöför dahi aşka gelerek kendisinde bulunan ve türk şarkılarını derleyen bir CD yi şerefimize CD çalara attı..
Yol üzerinde, uygun bir yerde durarak ,denizin ortasında yer alan iki küçük ada üzerine kurulmuş iki küçük kilisenin resimlerini çektik .
Sveti Dorde denilen bu kiliselerin ( 12 YY) hangi akla hizmetle böyle deniz ortasına dikildiklerine pek mana veremedik ..
 Anlaşılan Ortodoks inanış fazla müşteri kovalamıyor .."yakamızdan düşün” konsepti daha yaygın..
Körfez kıyısını izleyerek nihayet Kotor ‘a vardık.
 Önce bizleri kemiren açlığı gidermek gerekiyordu ve benim daha önce bellediğim bir pizzacı-lokantada karar kıldık …
 Güzel yemekler yendi fakat biraz dozu kaçırmışız ..
 Fazla dolaşacak takat kalmadı..
 Belirgin bir buluşma saati saptayarak eski şehrin içinde dağıldık..
Kotor İtalyancası Cattaro, Kotor körfezi içinde oldukça korunaklı bir limandır.
 Eski şehrin etrafı ,Venedikliler zamanından kalma surlarla çevrilidir.Avrupa'nın güney fiyordu olarak adlandırılmasına rağmen alakası yoktur …
 sadece bir nehrin vadisine kurulmuş bir kenttir. 
 Unesco’nun dünya mirası listesinde yer almakta olup, 
 Bugün Karadağın en turistik noktası sayılmaktadır.
Şehrin girişinde duvara işlenmiş deyiş önemli, zira belki de yöre halkı hakkında en doğru mesajı vermektedir
Yazı şöyle diyor:
 Başkalarına ait olan şeylerle ilgilenmiyoruz bize ait olanları ise asla vermiyoruz…
Kotor dan ilk kez . MÖ 168 yılında söz edildiğini biliyoruz .
 O dönemdeki adı Ascrivium imiş. 
 Kent orta çağda kale haline getirilmiş bu nedenle bugün kenti çevreleyen kale, Avrupa nın en iyi korunmuş orta çağ örneği sayılmaktadır.
 1002 de Bulgar kıralları musallat olmuş şehre ..1402 de Venedikliler boy gösteriyor..Arada 1538-71 ve 1657-99 da Osmanlı dönemi var..1563 ve 1667 depremleri şehri neredeyse sıfırlamış..
1800 lerde Fransızlar bilahare İngilizler devrede.I dünya savaşında Avusturya Macaristan imparatorluğunun 3 donanmasından biri burada kalıyor.
 1918 de Yugoslavyanın parçası oluyor.. 
 1979 yılındaki deprem ciddi hasarlara yol açıyor hepimizin önünde foto çektirdiği Aziz Tryphon katedrali dahi kısmen yıkılıyor..
Kotor, günümüzde dünya kedilerinin başkenti gibi bir şey ..
 Her tarafta kediler cirit atıyor ve şehrin daracık sokaklarında hediyelik eşya satan mağazalarda mutlaka kedileri anımsatan bir şeyler satılıyor ..
 Facebook taki kedi dostlarına duyurulur..Aha Cennetiniz burasıdır..
Kotor’a ayırdığımız vakit dolunca, bizi bekleyen otobüsümüze binip Budva ya otelimize döndük..
Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
 
Kotor klipi 
 http://www.youtube.com/watch?v=OeWoxLPkyqo
 
Sveti Dorde videosu :
 http://www.youtube.com/watch?v=s00xTOrWSL0
 
Yol halimiz videsu
http://www.youtube.com/watch?v=GRSn2TmB3oc