GÜN 03 CUMARTESİ: 
 
Bugün istikamet Budva'nın solu …Sabah erkenden uyanıp denize girdim ..Deniz kalitesi iyi ama doğrusu bu kalite kumsalda denize girmem..
 Gel de memleketi anma..
Bu Adriyatik sahillerinin neredeyse tamamında denize girdim ama Allah her şeyi vermiyor..Manzara nefis ama denize girmekten mümkünse kaçınacaksın .. 
 Bir de havuzu deneyeyim dedim ..hatta daha da ileri giderek görgüsüzlüğümün şahikasına tırmanıp Jakuzi’ye bilem daldım ..
 Kahvaltı da milleti bekletmemek adına tadında bırakıp odaya çıktım ..
 Kahvaltıda hedef her zaman olduğu gibi Halo …
 garibim dış mekanda kahvesini höpürdetirken Rus gülle takımına mensup 3 atlet masasına oturunca ,milletin ağzı sakız değil tabi…fotolar çekiliyor …laflar atılıyor..

Aracımızın şöförü değişmiş ama araç, dünkü  gibi "Made in Turkey".Neşeli yolculuk başladı  
Güzel manzaralardan geçerek Ulcinj denilen yere vardık ..
 Şehir içinde park yeri bulmak zorluğu nedeniyle plajın kıyısında bir tepede indik..
Arnavutluğa sınırı olan bu beldenin çok şık bir plajı var.
 Manzarayı güzel bembeyaz bir cami süslemektedir.
Bir de tepede sanki tersinden konmuş  bir kağıttan tuzluk heykeli var.
 Diyeceksiniz ki, bu ne menem bir şeydir..
 Gençliğimde İ phone ve I pad yoktu bu nedenle oyunlarımız bir dosya kağıdı ile sınırlanmıştı ve isteseniz de istemeseniz de origamiyi geliştirmek zorunda idiniz ..
 Her işte olduğu gibi yetenekliler ve yeteneksizler var .
 ben ve benim gibi eblehlerler en basit origami örneği olan kağıttan tuzluk yapmakta yoğunlaşırdık.. 
Olur da bunu zar zor becerirseniz daha sonra zaten bir daha bu işleri denemezsiniz..
 İşte tepedeki eser, bana göre ,daha sonra sanatçılığı terkeden komünistler tarafından gerçekleştirilmiştir.
Merak edenler için kağıt tuzluk nasıl yapılır : 
 
 http://www.youtube.com/watch?v=n0OmasaV63E
 
Yürüyerek koyun tamamını aşıp en dipteki, en gölgeli Big ben adlı cafe de soluklanmağa karar verdik..
 Big ben’in küçültülmüş bir replikasının gölgesinde ,hanımlar kahvelerini, beyler biralarını yudumladılar..
 Hemen cafenin yanından koyun tepesinde yer alan Kaleye tırmanmak mümkün..
 Yukarı vardığımızda, Adriyatik denizi ve tam altımızdaki Ulcinj plajı harika pozlar veriyor ..
 Dünkü hatayı tekrarlamama adına, acıkmayı ertelememek için Dulcinea adlı restorana daldık ..
 Ulcinj koyuna kartal yuvası gibi konmuş bir restoran burası .. 
 Baba kız işleri alıp götürüyor.. ufak tefek bir şeyler ısmarladık ..hava nefis ..her şey çok güzel ..
Tam bu sırada ezan okununca kendimize geldik .
 Gurubumuzda günahlarımızı dengeleyen Hacılarımız var..
 Gurubumuz çok şükür, Türkiyenin farklı coğrafya, farklı siyasi ve dini inanışları olan kişilerden bir buketini temsil ediyor..
 Hacı Murat izin isteyerek Cami nin yolunu tuttu…
 Geride kalanlar havanın ve manzaranın güzelliklerini içlerine çektiler..
 Bir süre sonra dönüp bizi bekleyen Otobüsümüze döndük..

Ulcinj karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
  
Ulcinj videosu 
http://www.youtube.com/watch?v=jYKHVavOoAE