GÜN 20 günlerden hala Salı
Deiva Marina ya vardık ...
 18:30 minibüsü ile kampa döndük. 
 Kampta yeni komşularımız var.
 Hollandalı Gay bir çift yanımıza park etti.
Biraz oyalandıktan sonra, akşam üstü tekrar Şahbaz'a binip şehre indik.
 Bu kez "Il basilico" diye bir yer açık ve önünde durduk.
 Çok güzel bir akşam yemeği yedik.
 Dünkünün acısı çıktı.
 Ben, buranın "ünlü" diye pazarladığı Foccacio'yu yedim.
Bu Foccacio dediğin ne menem bir şeydir ?
Focaccia ekmeği önce herhangi sıradan bir ekmek gibi un, tuz, su ve mayadan oluşan bir hamur şeklinde hazırlanıp kabarmaya bırakılıyor. 
 Ardından, yassı şekil verilip ikinci kez kabartılıyor. 
 Fırına koymadan önce de, üzerine parmaklarla bir sürü delik açılıp zeytinyağı sürülüyor ve arzu ettiğiniz çeşniyle süslenip fırına veriliyor. 
 Focaccia'nın üzerinde en fazla kullanılan çeşni, zeytinyağı ve iri deniz tuzu. 
 Diğer çeşni malzemeleri arasında en yaygını ise biberiye ve soğan.
Gördüğünüz gibi focaccia aslında, bugünün pizzasının atası sayılabilir. 
 Çünkü ekmek hamurunun pizza hamuruyla aynı olduğunu, yassı hamurun üstüne çeşni koymanın da pizzanın esasını teşkil ettiğini düşünürseniz, focaccia'nın ilkel bir pizza tarzı olduğunu kolayca anlarsınız
 .Bizim yediklerimiz Prosciutto ve peynirli.
Ayşe midye göçürdü ...makul bir şey ödedik.
Çıktık ve kampa döndük.
 Azıcık oturmaya yeltendik ne mümkün ...hava o kadar soğuk ki dışarıda kalmak mümkün değil.
 Dişleri çatırdatan bir soğuk var ...erkenden yattık yine ..
 Ayşe bu işe pek kızıyor ama yapacak bir şey yok.