GÜN 04 GÜNLERDEN CUMA:

Bugün dönüş günümüz ..

Sabah kahve-bisküite ( bazıları için püskevit ) talim yaptık …

Eşyaları aracımıza yükledik .Elias kardeşimize ve sevgili eşine bye dedik.

Kahvaltıdan sonra, limanın bulunduğu ünlü Mandraki koyunu gezelim dedik..
Bu koyun etrafında, Milli Tiyatro,Venedik Gotiği Vilayet evi ve Murad Reis Camii'ni görmek mümkün ..

Bildiğiniz üzere Rodos 'un alameti farikası Aynı zamanda Dünyanın yedi harikasından biri sayılan ,iki bacağını  liman girişinde açan dev Rodos heykeli .

Hikayesini daha önce anlatmıştım ama unutanlar için tekrarlıyorum..

32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir.

  Rodoslular tarafından, bir yıl süren bir kuşatmadan (MÖ 305-304) kurtuldukları için Güneş Tanrısı Helios'a ithafen yapılmıştır.
9 ton gümüşe malolmuştur.
 
Heykeltraş Lindos lu Khares'in eseri olan heykel , yok oluşuna kadar yalnızca 56 yıl geçmesine rağmen, dünyanın yedi harikasından biri olmayı başarmıştır.
  
Bunun en büyük nedeni, devasa bir heykel olmasının yanı sıra, Rodos adasındaki insanlar için beraberliğin simgesi olması idi. 
 
Rodos Heykeli'nin yapılması tam 12 yıl sürmüş ve heykel MÖ 282 yılında bitirilmiştir. Liman girişinde bulunan heykel, MÖ 226 yılında bir deprem sonucunda en zayıf noktası olan dizinden kırılmış. 
 
Rivayete göre, gemiler bu limana heykelin bacakları arasından geçerek girerlermiş...
 Çekemiyenler, o zamanın tekniği ile bunun mümkün olmadığını söylüyorlar

Rodoslular, Firavun Ptolemy III Eurgetes’den ,restorasyon için yardım teklifi aldılarsa da, bir kâhine başvuruldu ve yardım reddedildi.
  
Neredeyse 900 yıl boyunca heykel ,harabe halinde kaldı. 
654 yılında Araplar Rodos’u feth ettiler. 
 
Heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattılar.
Biz denizi inceledik en ufak eser kalmamış..
Hurdacı Yahudi, kırıntı bile bırakmamış..
 
Rodoslular ayıp olmasın diye bugün liman girişine iki sutun üzerine Ceylan la Geyik arası iki heykel kondurmuşlar ..

Herkes burada resim çekiyor biz de resimler çektik tabi...

Yalnız mümkünse sabah gitmeyiniz zira güneş tam gözünüzün içine giriyor siz de heykellerin önünde bir karaltı olarak çıkıyorsunuz …

Sahilde Elli kumarhanesinin hemen yanında Elli cafe ve plajı var .Cafe ya da Kahve püfür püfür esiyor .Karşı sahilden bizim feribot ta geldi.

Öğlene doğru, aracımızı gitmek istediğimiz yerin bir hayli uzağına park ettik ve şehir içinde gölgede ve keyifli bir yer bulduk.

Bira birayı açtı sosisli sandwichlerle süslemeğe kalktık..Vapura kadar vakit öldürelim dedik ..Gelen hesap ta bizi öldürdü…

Aracı,anlaşmamız gereği , Limanın oraya bıraktık .Seval kardeşime, aracı başıboş ve anahtarı içinde terkettiğimizi açıklamak çok zor oldu .
 Yani birisinin Rodos’tan araba çalması imkansız değil ama mucize bir olay olurdu.

Gümrük sahasına girdik .Mythos yakamızı bırakmıyor ..Tuhaf tuhaf işlemlerden sonra Duty Free ziyaret edildi ve gemimize bindik .Bu sefer oldukça kalabalık günü birlikçiler çok ve dünyaları almışlar ..

Marmaris e sorunsuz vardık adamın biri kalp krizi geçirmiş galiba ambulans gelip kapıdan aldı.

Parktaki aracımıza doluştuk ver elini Palamut ..

Kısa dönem Rodos gezimiz burada noktalanıyor ..Gelecek gezileri paylaşmak umudu ile ,bize tahammül edenlere teşekkür ederim .

Her gün,günün fotolarını toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki (adresi) tıklamanız yeterli:

RODOS KLİPİ:
 https://www.youtube.com/watch?v=ku-mlMOES8E