GÜN 4 Günlerden Pazar
Patras (Yunanca: Πάτρα / Patra, 1974'e kadar: Πάτραι / Pátrai, Osmanlı döneminde: Balyabarda), Yunanistan'ın Atina ve Selanik'ten sonra üçüncü büyük şehridir.
 Atina'nın 215 km batısında, Korint Körfezi ile Akdeniz'in birleştiği noktada bulunur. Yunanistan'ın güneybatısında yer alır. 
Atina'dan 3,5 - 4 saatlik tren yolculuğu ile ulaşılır.
Kel alaka diyeceksiniz ama Malatya ile kardes sehirdir.
Sabah 08:30 da kalktık.
 Ayşeciğim kahveleri döktürdü.
 Ben hemen toparlandım.
 Biraz terleyince, tekrar yıkanmaya karar verdim.
 Sonra borcumuzu ödedim ve yola vurduk.
 Yol ,direkt olarak ,kampın önünden devam ediyor.
 Öğlen Korent civarında bir lokma bir şey yedik.
 Çok rahat bir seyahatten sonra Patra ya vardık.
 Gemimizi buldum 
 Check in yapmak gerekiyormuş onu da yaptık..... memur ilgisiz bir tavırla 30 E para istedi.
 Liman vergisi imiş.... itirazlarım fazla faydalı olmadı.
 Oradan çıkıp şehre, hatta şehrin göbeğine geldik.
 Saat 15:00 e kadar bir kahvede vakit öldürdük .
 Biraz da etrafı inceledik.
 Pazar günü trafik ve kalabalık az..hava çok sıcak 
 Daha sonra gemimiz Ioanian Queen'in oraya gittim.
 Biraz beklettiler ve gemiye bindirdiler .
 Fazla bir arama olmadı.
 Geminin üst katına mevzilendik.
 Burası Ayşe'nin cenneti.... sigara içmek serbest ....feci kokuyor ama Ayşe için katlanmaya karar verdim.
Orada elektrik bulunca ,bilgisayarı açıp eksik kalan noktaları işlemeye başladım.
 Vakit bol nasıl olsa..
 Gemi, 17:30 da kalktı.
 Fazla bir müşterisi yok anlaşılan.
 Kalkışı keyifle izledim.
 Dev Antirion köprüsünü bir kez daha izledim.
 Sonra lokantaya gittik.... benim balık çok iyi idi.
 Tamamını silip süpürdüm.sonra tekrar Ayşe'nin cennetine döndük.
 Bu kez diğer seyahatlerden elde edindiğimiz tecrübeyi konuşturduk.
 Gündüzden hazırladığımız rakı şişemizi su ile destekleyerek demlenmeye başladık.
 Bir taraftan, Ipodu kulağa bağlayınca ,vallaha içkili gazino gibi oldu.
 Millet bize baktıkça biraz şaşırıyor ama fazla sallamadık.
Gecenin sürprizi, 24:00 te yani gece yarısı oluştu...
 Meğerse bizim yayıldığımız salon, gece 12 de kapatıyormuş..
 Kaldık mı ortalarda battaniye ve yastıklarla.
 Kendimize yer aramaya başladık.
 Pulmanlar rahat, fakat bize göre değil.
 Demokraside çare tükenmez ....derhal resepsiyona indim. 
 Tek kelime İngilizce bilmemesine rağmen, orada görevlendirilmiş dangalağa aracımızda yatıp yatamıyacağımızı sorduk.
 Yanıt olarak, bön bir bakış aldık.
 Neyse amiri, devreye girdi ve aracımızda yatabileceğimizi söyledi.
 Uçtuk....
 Ayşem ile Şahbaza nasıl yerleştik..hemen nasıl uyuduk hatırlamıyorum bile .
 O kadar rahat uyku, hiç bir kamara da olmaz vallaha ....
Biraz Rion Antirion Köprüsü hakkında bilgi :
Bu köprü,, Yunanistan'ın Rion ve Antirion kasabalarını birbirine bağlayan ve Korint Körfezi üzerinde yer alan bir kablo gergili köprüdür. 
 Köprü'nün resmi adı Harilaos Trikupis Köprüsü'dür.
 Harilaos Trikupis, Yunanistan'ın 19. yüzyılda eski başbakanı olup, Rio ve Antirio arasında köprü inşa edilmesini öneren ilk kişidir.
 19 Temmuz 1998 tarihinde ,Rion-Antirion Köprüsü'nün temeli atıldı. 
 Köprü 7 Ağustos 2004 tarihinde, 2004 Yaz Olimpiyatları'ndan bir hafta önce açılmış olup, Olimpiyat meşalesini taşıyanlar, köprüyü geçen ilk kişiler oldu. Köprü, Yunanistan hükümeti, konsorsiyum ve Avrupa Yatırım Bankası tarafından finanse edilen krediler ile, 630.000.000 € mal olmuştur.
 
Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
 http://www.youtube.com/watch?v=uncwr_5zofM

programa ilaveten iki küçük video
http://tripwow.tripadvisor.com/tripwow/ta-00a1-51a0-94c4?lb

http://tripwow.tripadvisor.com/tripwow/ta-00a1-51aa-94ce?lb

Bugün Yapılan km 212