Profile
Blog
Photos
Videos
GUN 4 GUNLERDEN PAZARTESİ
Dünkü programı kısalttık ve bugünkü programa geçelim dedik.
Pirmasens'e yöneldik.
Pir Hasan gibi espriler yaptık ama Ayşeciği bugün güldürmek kolay değil.
Oraya varınca Ayşe'yi yine arabada bırakıp kenti gezmeğe gittim.
Aaa bir baktım meydan da bir şamata bir patırtı ..
Faşing Kutlaması yapılıyor...
Hep merak ediyordum bu Faşing dedikleri ne menem bir şey diye .
Gençlik dönemimde nedense bu Faşing kafalarımızda hep "seksüel fantaziler" yaratırdı.
Alman halkının debreyaj sıyırdığı dönem olarak algılanırdı.
Bir de ne göreyim ?
kafasına kırmızı bir şapka takmış benim gibi "bir ayağı çukurda" bir sürü kadın ve erkek meydanı doldurmuşlar.
Kamyon üzerinde ileri yaşta bir gurup iki tarafa doğru sallanarak marş formatında şarkılar söylüyor...
bu da yetmezmiş gibi tüm meydanı aynı hareketleri yapmağa provoke ediyorlar.
Bu manzarayı Ayşe'nin kaçırmaması gerektiğine inanarak arabaya doğru seyirdim ve Ayşeciği koluma taktığım gibi en aşağı 80 merdiven inerek muhabbetin koyulaştığı meydana vardık.
Orada bir Cafe'ye oturduk, bir taraftan güneşlenirken bir taraftan bu Faşing'i kavramağa çalıştık.
Anlaşılıyor ki orta yaş Alman vatandaşı bu, devrini tamamlamış eğlencelerin dışında kalmış.
Meydan da 68 kuşağı ve onların torunlarına kalmış...
Alman müziği ve bestelerini dehşetle izliyorum.
İnanamıyorum Beethoven ve Mozart'ı bünyesinden çıkaran bu millet nasıl olur da ilkokul 3 şarkılarını bu denli iştiyakle söyler ?
Kavraması zor olduğu zahabına kapılarak biraz fazla ve ısrarlı tekrar koymuşlar..
Bu tür Faşing düşman başına ....
Her şey bir yana, güzel bir zaman geçirdik ve tekrar merdivenleri çıkarak park yerimize vardık.
Ayşeciğim aslanlar gibi merdivenleri sıfır fena puanla tırmandı.
Pirmasens'in amblemi şekilde görüleceği üzere,kalenin tepesinde ceryana kapılmış aslan..
ceryan yetmezmiş gibi bir de ağzına kılıç sıkıştırmışlar ,hayvanın...
Pirmasens aynı zamanda ayakkabı imalatı ile ünlü bir yer.
15 mart 1945 te yani ben 3 günlükken Amerikalılar Almanlara "Demokrasi " getirmek üzere kasabaya girmişler...
demokrasi dersi karşılığı olarak ( anlaşılan burada petrol yok ) Husterhoh okulunda saklanan 50 adet tabloyu alıp gitmişler.
Öyle bedava Demokrasi yok.
Kimisi maldan kimisi candan öder...
Pirmasens'in savaş maceraları bitmiyor.
Rusya kendi demokrasisini kurarken ,
Beyaz Rusya'da bir kısım halk, II Dünya savaşında, kendilerini ziyaret eden babalarının Pirmasens'li Alman olduklarını iddia ederek ,vatandaşlık hakkı için bastırıyorlar ve alıyorlar.
İyi güzel de, bu durum bizim Türk vatandaşlarını bir hayli sinirlendiriyor...
zira "biz sırada beklerken, bu paraşütle vatandaşlık nasıl oluyor ? " diye bozuk atıyorlar.
Konu hala tartışmalarla devam ediyor.
Fakat nihai çözümde Türkler, anladığım kadarı ile Almanların savaş sırasında bizim köylerde dolanmadığından memnun..
Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
http://www.youtube.com/watch?v=1-VvsuknB7I
Şu anda hava durumu:
http://weathersticker.wunderground.com/weathersticker/sunandmoon_metric/language/www/global/stations/10714.gif'
- comments