Profile
Blog
Photos
Videos
GÜN 62 GÜNLERDEN SALI :
Biraz geç çıktık ..
Otobana girdik
Bir süre gittikten sonra, otoban aniden bitiverdi ve bizi sahile yönlendirdi..
Bu arada bir bigi vermekte yarar var
Hırvatistan Adriyatik sahili aynen bizim Kaş-Kalkan sahili gibi dantel nakış işlemelidir ..
Bitmez tükenmez virajlı ve dar bir yoldur ..
Önünden, ağır giden aracı sollamak ,pratik olarak imkansızdır ..
Bu nedenle, otobanları sahilin sarp yamaçlarından uzak içeri doğru inşa etmişler ..
Dolayısıyla otoban'ı terkettiğinizde mutlaka sahile inmek durumunda kalacaksınız ..
Sahil ,Ayşe’yi kıvrandıran cinsten, fakat manzaralar doyumsuz..
Bu arada Split ten Dubrovnik'e giderken manasız bir iş yapıp kısa süreliğine
Hırvatistan'dan çıkıp Bosna topraklarına giriyorsunuz ..
Anlıyoruz ki savaş sonrasında Hırvatlar,Bosna'lılara Adriyatik sahilinde bir g...lük yer vermek zorunda kalmışlar ..
Bu şekilde Bosna'nın da Adriyatik'e çıkacağı bir limanı var ..
Bana göre iyi de olmuş ..
Öğlene doğru geleneksel Dubrovnik kampımız Solitudo’ya vardık..
Bize, kamp dışında, tarif ettikleri lokantayı bulamadık .
Kampın marketinden aldıklarımızla idare ettik..
Akşam üstü nostaljilerimi tekrar yaşamak üzere plaja gittim ..
Su tatsız, ama millet çok memnun ..
Solitudo kampını yıllar önce keşfetmiştik şimdi adeta bir kasaba olmuş ..
Arazi içinde 4 adet dev hotel ,diskotekler,3 plaj ve alış veriş merkezi var ..
Ayıp olmasın diye, nasılsa kamping kısmını devam ettiriyorlar..
Manzarası ve konumu muhteşemdir..
Daha geç saatte,şehre gitmeğe karar verdik..
Burada da otobüs durağı var ama tepelere koymuşlar bizim yaşımızdakileri zorlar ..
Şehir çok kalabalık artık ….
Dubrovnik ya da eski adıyla Ragusa, Hırvatistan'ın Adriyatik Denizi sahilinde bulunan,Orta Çağdan kalma tarihi eserleri ile ünlü şehri.
Şehrin nüfusu 49.000'dir. Hırvatistan 'ın 1991'de Yugoslavya'dan ayrılışı sırasında çıkan iç savaşta, Sırp saldırıları nedeniyle şehirdeki tarihi eserler önemli ölçüde zarar gördü.
UNESCO'nun başlattığı restorasyon çalışmaları ile de 2005 yılı itibariyle şehir eski görünümünü büyük ölçüde kazandı.
Plaj ve botanik bahçeleriyle ünlü Lokrum adası, şehri çevreleyen surlar ve Dubrovnik katedrali ile ünlüdür.
Dubrovnik'e Türk kaynaklarında da eski adıyla (Ragusa) rastlanmaktadır.
Bu kentte kurulu şehir-devleti Ragusa Cumhuriyeti'ne I. Murat döneminde 1365 yılında ayrıcalık tanınmış, buna karşılık bu küçük devlet Osmanlı himayesine alınmış ve yıllık vergiye tâbi tutulmuştu.
Napoleon Bonaparte dönemindeki savaşlar sırasında, 1808 yılında şehre giren Fransız ordusu devlete de son vermiş ve şehri Fransa'ya bağlamış.
1815 yılında düzenlenen Viyana Kongresi ise, şehri Avusturya yönetimine vermişti. Bu şekilde şehir üzerindeki 443 yıllık Osmanlı egemenliği de sona ermiştir.
Dubrovnik'te turizmin 19.yüzyılda yapılan Opatija Grand Hotel (1890) ve Dubrovnik Hotel Imperial (1897) lüks otellerinin açılmasıyla başladığını söyleyebiliriz.
CNN’e göre, Dubrovnik dünyanın en iyi 10 ortaçağ duvarlı şehirler arasındadır.
Dubrovnik 1971 yılında savaştan korunmak için askerden arındırılmış bölge ilan edilmiş (demilitarize) ve 1991 yılında Yugoslavya'nın dağılmasıyla Sırp güçler tarafından kuşatılmış ve bombardıma tutularak büyük hasar almıştır.
Tamam da ,Dubrovnik bizim gezdiğimiz yıllardaki Dubrovnik değil…
Turizmi patlamış bir kent artık..
Her taraf fazla dolu olunca kendimizi limana attık .
Burası biraz daha huzurlu..çantadan whiskyi fora ettik..
Güneşin batışı daha bir güzelleşti..Sonra kendimize sahilde bir lokanta aradık..
Bulduğumuz lokantada, Ayşe Karides bendeniz söylemesi ayıp çok sevdiğim istiridyeleri ısmarladım ..
Beyaz şarap eşliğinde hoş bir yemek oldu..
Kent içi etkinliklere, biraz daha katıldıktan sonra, kampımıza döndük..
Bu gece turnuvada, ABD ,Belçika ile itişiyor..
Uykum geldi ve yattım ..
Gecenin bir saatinde iç alarm beni uyandırdı ..
Yolunda gitmeyen bir şeyler var ..Kendine gel komutu aldım..
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum..
Minibüsün kapısını açtım ve yatağın üzerinde olayı anlamağa çalışırken, birden bire kendimi yerde buldum ..
Bir yerlerimi vurmuşum ama anlaşılan kafa üstü düşmemişim ..
O da iyi… bir doğrulayım dedim, zar zor ayağa kalkayım dedim ve tekrar düşmeyim diye en yakındaki ağaca sarıldım ..
Nafile tekrar yere yığıldım .
Bilincim yerinde ama vücuduma hakim olamıyorum.
Direnmekten vazgeçip bir miktar yerde yatmayı yeğledim ..
Bundan sonra hikaye pisleşiyor …
İstiridye zehirlenmesi feci bir şeydir..
Çok dinlemiştim, başa gelmesi çok kötü…
Son Söz :Zararlı alglerin neden olduğu kabuklu su ürünü zehirlenmelerinin en önemli klinik belirtileri; paralizi, diyare, nörotoksisite ve amnezidir.nokta.
Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
1-DUBROVNIK KLİPİ
https://www.youtube.com/watch?v=RVDHp347Jo4
2-DUBROVNIK KLİPİ II
https://www.youtube.com/watch?v=_hgV1Tn4IEI
3-DUBROVNIK VIDEOSU:
https://www.youtube.com/watch?v=8UpDx4PWMl4
GÜN KM:233
KUMULATIF KM: 9462
ORT HIZ:68
MAX HIZ:140
SÜRÜŞ SAAT :3:25
YOL HARCAMASI E:19
YAKIT E/Lt :1,38
- comments