GÜN 43 Günlerden Cumartesi 
 
Sabah 09:00'a doğru uyandım.
 Hava nasılsa güneşli.
 Akşama kadar kampta kalıp, tüm dağınıklıkları toparlamağa karar verdik.
 Çarşaflar değişti.
 Tüm çamaşırlar yıkandı.
 Ayşe saçını boyadı.
 Ben saç traşı oldum.
 Her şeyi gözden geçirdik.
 Aracın içini temizledik düzenledik.
Gece çıkmağa karar verdik.
 Arada bir böylesine dinlenme günleri çok yararlı oluyor.
 Yorgunluklar atılıyor.
 Otobüsümüze atladık .
 Atlamaz olaymışız.
 Bu homosexuel otobüs, dilenci vapuru gibi her durakta durarak.6.5 km lik yolu iki saatte almayı başardı.
 Abartı yok ....aynen böyle.
 Yürüsek ,daha kısa zamanda varacağımız açık.
 Belediye hizmet olsun diye nerdeyse tüm sokaklara bir durak yapmış.
 Döne döne başımız döndü.
Bus station da inip, 172 ye bindik ve aracı Central station da terkettik.
 Biraz sağda solda oyalandık .
 Çiselemeğe başlayınca, deniz üzerinde dev bir restaurant olan Sea Palace'a gitmeğe karar verdik.
 Bu, yüzen,dev lokanta, çinlilere ait anlaşılan.
 21 çeşitlik yemek ısmarlandı.
Güzelce yedik ve bir taraftan liman içini ve tüm Amsterdam ışıklarını izledik.
 Ayşe yemeği daha çok, ben daha az sevdim. 
 Çıktığımızda hava soğuk ve yağmurlu idi .
 Senin anlayacağın mavi yağmurluklar yine üzerimizde.
 Aslında, bu gece, "Amsterdam by night" yapmağa karar vermiştik.
 Soğuk ve yağmur bizi bezdirdi.
 Kampımıza dönmeğe karar verdik.
 Otobüs maceraları tekrar yaşandı.
 Ancak Gece yarısına doğru kampa vardık.Hemen yattık.
Amsterdam'ın bayrağı, TV yetenek program masalarına benziyor..
Yanlış bir iş yaptığımızda çarpılar hemen yanacakmış gibi duruyor .. 
ama bize ne yahu ....
 
Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli
 http://www.youtube.com/watch?v=e70T3wEQJlM