Profile
Blog
Photos
Videos
GÜN 03 CUMARTESI:
Kahvaltımıza indik..
Pırıl pırıl bir güneş ve mis gibi bir hava karşıladı bizi.
Yola çıkış saatimiz 10:30…
Otobüsümüz saatinde geldi..
Ayşe son dakika'da fazla yürüme varsa ben zorlanırım dedi ve otelde kalmağa karar verdi ..
Yaklaşık 10 kişi kadar otobüse bindik.
Bu kadar az katılımla bu turun maliyeti çıkar mı ? merak ediyorum..
Mythilene den ayrılıp bir yokuş çıkıp indiğinizde adanın birinci koyu olan Gera 'ya varıyorsunuz ..
Koyun yeşil ve açık mavi renkleri sizi yakalıyor…
Bu körfez neredeyse bir iç deniz gibi zira Ege’ye açılan ağzı çok dar…
Gera aynı zamanda Mythilene halkının yazlık yeri imiş…
Bir deniz kıyısından kalkarak 4 km yol gidip başka bir deniz kıyısında yazlığa gidiyorlarmış…
Bu arada Rehberimiz devamlı bir şeyler anlatıyor fakat bir noktada Midilli halkına aşık oldum..
Yahu sizler harikasınız..
Hikaye şöyle: Midilli zeytinyağı ile ünlü ,haliyle her tarafta zeytin ağacı var..
Zeytin yağı fakiri AB, zeytin ağacına, dolayısıyla zeytin yağına destek olma kararını alıyor..
Adada aslında 13 milyon zeytin ağacı varken, Midilli halkı ,ortak bir kararla desteğin artmasını teminen 40 milyon diye üfürüyor..
Karşılığında 2.5 milyon E yardım alıyor..
Bir süre sonra ayılan AB yöneticileri, adanın yüz ölçümü belli bu adanın yarısı da çamla kaplı bu 40 milyon zeytin ağacı nerede ? diye münasebetsiz bir soru soruyor..
Kibar oldukları için bu sayıyı kanıtlama çabalarını Midilli halkına bırakıyorlar…
İşte o zaman benim aslan Ege halkım ve onun engin yaratıcılığı devreye giriyor..
Oğlum bunlar Truva atının ahfadı..
böyle soruları havada geçerler….
İnanmayacaksınız Midilli halkı muhteşem bir yaratıcılıkla kartondan zeytin ağacı imal ediyor..
Rehber açıklama getiriyor.... tam burada ben koptum…
Bu, kartondan imal edilen ağaçları dağlara taşlara yerleştiriyorlar ve uçakla havadan resmini çekip AB otoritelerine yolluyorlar ..
Alçak AB liler maalesef bu sanatsal çabayı takdir edecekleri yerde ,Hava fotoğraflarını incelediklerinde bir bityeniği sezmiş ve sübvansiyonun resmen iadesini talep etmişler..
Kardeşim senin ne kadar muhasebe ve stok tekniğin varsa hepsi hikaye ..
İster "First in First out "olsun ister LİFO olsun ..
ne olursa olsun Ege’nin buharlaştırma (" Steaming") teknikleri ile başa çıkmazsın... Gelen yanıt kısa olmuş
“parayı kime vermişseniz ondan isteyiniz”..
Maalesef kime verdiklerini hatırlamadıkları gibi kimin aldığı da belli değil ..
Şimdi düşünüyorum da bu AB gerçekten cimri ve nekes..
2.5 milyon Euronun peşine düşmüş..
Ulan bizim bir ayakkabı kutusundan 4.5 milyon dolar çıkıyor da ,biz gıkımızı çıkarmıyoruz..
Sen ,hala koca bir ada halkına 40 milyon zeytin ağacı için verdiğin 2.5 milyon Euroyu kovalıyorsun..
Adaletin bu mu dünya ?
Bizim gece gündüz dağıtıp dağıtıp bitiremediğimiz 30 milyon Euro ile 480 milyon zeytin ağacını destekleriz be ..
Şaka bir yana olay, bana Anthony Quinn ‘in Kasaba’nın sırrı filmini hatırlattı..
olayı kafamda canlandırdıkça hala gülüyorum...
- comments