GÜN 10 GÜNLERDEN PAZAR:
Bir kere,günlük programda az kilometre varsa, telaş ve stresin yok olduğunu anladım…
İşin sırrı her gün azar azar gitmek ..
Anlamak yıllarımı aldı ...
Telaşsız kahvaltı,telaşsız toparlanma…paramızı ödedik dostlarımızla tekrar vedalaştık ve sıkıntısız yola çıktık .
Yolun üzerinde Nea Moudania' dan geçerek, Halkidiki yarım adasının ilk ayağı olan Kassandra yarım adasına girdik..
Hikaye ye göre Kassandra ,Tanrıça Athena tarafından görevlendirilen bir tetikçi.
Görevi; Egelados adındaki bir devi temizlemek.
Kassandra işi becermiş ve Egelados’u gömmüş... 
Ama anlaşılan dev tam ölmemiş ve ikide birde yerin altından çıkmağa çalışırmış..
Kısaca Egelados yunanca yer sarsıntısı demek ..
Deprem dediğin de Egelados’un yer altından kurtulma teşebbüsleri…
Yahu bu Yunanlılar çok tatlı anlatıyorlar bu işleri ...
Başka bir hikaye de, yerin adının, Makedon kıralı Kassandros 'tan geldiği….ehhh bu daha makul.. 
Nea Moudania'yı geçip güneye doğru ilerlerken ,Kassandra yarımadası o denli incelir ki ,Nea Poteidaia denilen yerde bir kanal açmışlar ve yarım adayı dolaşmadan bir denizden ötekine geçmek mümkün ..
Biz de Datça yarım adasının en inceldiği yer olan Balıkaşıran’da aynı yöntemi geliştirmelerini bekliyoruz…
Ama daha çok bekleriz anlaşılan.. 
Zira Datça halkı, teknelerin ,Gökova körfezinden Marmaris ‘e bu kanaldan geçerek Datça ‘yı bypass edeceğine inanıyor…
Sanırsın ki Datça’nın tüm geliri teknelerden …
Her neyse işimize dönelim..
Nea Poteidaia köprüsünü geçtik ....Yunanlılar akın akın Sithonia’ya giderken biz rahatça hedefimiz olan Sani denilen yere vardık .
Kampımız Blue Dream bizi şaşırttı..
Adeta Reina namussuz..
 Tavernaları var..
 Creperie var…
 muazzam bir plajı var..
 bir bakım patlaması var…var oğlu var…çok beğendik..
Yıkanmak para ile ama olsun ,rakkam sembolik…
Yerimize yerleştikten sonra ,sırasıyla internet,sonra deniz, sonra Super market alışverişi ve öğle kayıntısı.... bilahare tekrar internet ve deniz yaptım..
Plaj adam almıyor ,biz kalabalığa girmeyelim diye yarın güneşlenmeğe karar verdik..
Kamp batıya bakıyor... 
 güneş denizle buluşmadan önce sahildeki şezlonglarda mevzilendik..
Müthiş bir gün batımı oldu.. 
Yanı başımızdaki Anemon barda, bir faaliyettir gidiyor.
Biz ,kampın tavernasına gidip klasik Barbayanni gereksinimini karşıladık..…
Faaliyetin nedeni, Anemon bardaki, düğünmüş...
Anlaşılan düğün mevsimine denk düşmüşüz..
Yemekten sonra bizde düğüne katıldık..
Çalınan havalar komple bizden ..
Daha çok Rembetiko bazlı bir müzik, sıkı bir müzik tesisatı sayesinde ortalığı uçuruyorlar..
Yunanlı kardeşlerim kusura kalmasınlar ama, dansta biraz ikmale kaldılar ..
Tüm gece, öyle kolları yana açarak "Ankara havaları" intro'su gibi geçmez..
Kendilerine hararetle ,Flash TV gecelerini öneriyorum...
Tek sazla, üç saat aynı şarkıyı çalarken, millet ne figürler atıyor bir görsünler...
Bir noktadan sonra , tınıda tekrarlar artınca ,müzik basıyor..
Düğüncüler bıkmadan usanmadan, kolları  yanlara açarak ve üç adımda bir zıplayarak geceyi geçirdiler..
Biz geç saatte yatmağa karar verdik...
Hatırlatayım ,burada düğün adeti sabaha kadar ...ya da en azından saat 04:00’ e kadar .....bu kadar saat aynı müziği çiklet gibi çiğnemek kolay değil...
Efendi bir turist olarak ,adetlere saygılıyız fakat uykumuzu durduramıyoruz…  

Günün anlarını youtube ta topladım:
http://www.youtube.com/watch?v=jzbkRFKOzjs



GÜNÜN ÖZETİ:

GÜN KM:77    KUMULATIF KM: 1394

ORT HIZ:57

MAX HIZ:

TOPLAM SAAT:1:20

SÜRÜŞ SAAT :

YAKIT E/Lt :